Karsım Ne Demek? Türkçenin İnce Ayarlarında Kaybolan Bir Kelimenin Peşinde Bir kelime bazen bir harf, bazen yalnızca bir noktalama işareti yüzünden bambaşka anlamlara savrulur. “Karsım” da böyle bir kelime: Kimi ekranda “karşım”ın ş’si düşmüş bir hâli, kimi mesajda “Kars’ım” diye memleket sevgisi, kimi sokak dilinde “kardeşim”in argo bir varyantı… Gelin, Türkçenin ince ayarlarına birlikte bakalım; “Karsım ne demek?” sorusuna hem dilbilgisel hem kültürel bir mercekle yaklaşalım. Hızlı özet: “Karsım” standart sözlüklerde bağımsız madde değildir; çoğunlukla “karşım”ın ş’siz yazımı, “Kars’ım” (özel ad + ek) ya da argo/yerel söyleyişten doğan bir yazım olarak karşımıza çıkar. Köken ve Olası Anlam Katmanları 1) “Karşım”ın…
8 YorumGünlük Işıklar Yazılar
Sarı Humma Virüsü: Geçmişin İzinden Bugüne Sağlık Mücadelesi Bir tarihçi olarak, geçmişin derinliklerine doğru yaptığımız her yolculuk, insanlık için önemli dersler ve hatırlatmalar sunar. Tarih, sadece olayları değil, bu olayların arkasındaki toplumsal değişimleri, insan davranışlarını ve toplumların sağlık mücadelesindeki evrimlerini de anlatır. Geçmişten bugüne sağlığın bir savaş alanı olduğu ve hastalıkların insan hayatındaki kırılma noktaları oluşturduğunu görmek, bu yolculuğun en dikkat çekici yönlerinden biridir. Bugün, günümüzün küresel sağlık sorunlarına baktığımızda, geçmişte yaşadığımız salgınların bize verdiği dersler hâlâ geçerlidir. Sarı humma virüsü, işte bu tür bir hastalıktır ve hem tarihsel bir ders hem de günümüz sağlık sorunlarının çözülmesinde önemli bir kilometre…
6 YorumOsmanlıca Hüzün Ne Demek? Edebiyatın Kalbinde Bir Duygunun İzinde Kelimelerin ruhu vardır; her biri insanın iç dünyasında yankılanır, anlamı kadar sesiyle de duygular uyandırır. Bir edebiyatçı için kelimeler yalnızca anlatım aracı değil, birer varlık gibidir. “Hüzün” de işte o kelimelerden biridir. Osmanlıca kökenli bu kelime, yalnızca bir duygunun adı değil, aynı zamanda bir çağın, bir kültürün ve bir edebi geleneğin sesi olmuştur. Hüzün kelimesi, Arapça “ḥuzn” kökünden gelir ve “kalp kırıklığı”, “içsel keder” ya da “derin üzüntü” anlamına sahiptir. Ancak Osmanlı edebiyatında bu kelime, sadece bir duygu değil, bir varoluş biçimidir. Bu yazıda, Osmanlıca’da “hüzün” kavramını edebi, tematik ve kültürel…
4 YorumKardinaller nasıl seçilir? — Kırmızıya giden yolun sessiz hikâyesi Sana bir hikâye anlatayım. Roma’da bir sonbahar sabahı, Tiber’in kıyısında yürürken, iki dostun adımlarının ritmi şehre karışıyordu: Marco ve Ana. Marco’nun aklı, çözüm arayan bir pusula gibi hep ileriye dönüktü; strateji, yapı, takvim… Ana ise insanların kalp atışını duyan türdendi; ilişkileri hisseder, sözcüklerin altındaki titreşimi yakalardı. İkisini birleştirince ortaya, “Kardinaller nasıl seçilir?” sorusuna hem akıl hem yürekle yaklaşan bir anlatı çıktı. Fısıltıyla başlayan süreç: Gözlem, istişare ve ayrım gözetmeyen bir bakış Ana, Trastevere’nin dar sokaklarında adımlarken, “Biliyor musun Marco,” dedi, “kardinal olmak için kimse kampanya yapmaz. Kimsenin elinde afişler, sloganlar yok.…
8 YorumNem Ölçen Alete Ne Denir? Güç, İktidar ve Toplumsal Etkileşim Üzerine Bir Siyaset Bilimci Perspektifi Bir Siyaset Bilimcisinin Bakış Açısıyla: Hava Nasıl Kontrol Edilir? Nem ölçen alete ne denir?
Yorum BırakKarboksilik Asit Polar mı? (Bir Molekülün Hem Bilimsel Hem İnsanî Hikâyesi) Kimyanın büyüleyici dünyasına adım attığınızda, bazı soruların cevabı sadece bir formülle değil, aynı zamanda bir hikâyeyle anlatılmayı hak eder. “Karboksilik asit polar mı?” sorusu da tam olarak onlardan biri. Çünkü bu basit gibi görünen kimyasal soru, aslında hayatın temel yapı taşlarına, doğadaki dengeye ve hatta günlük yaşantımızdaki küçük ayrıntılara kadar uzanan bir yolculuğun kapısını aralar. — Karboksilik Asit Nedir? 🌿 Karboksilik asitler, organik kimyanın en önemli oyuncularından biridir. Moleküllerinde –COOH (karboksil) grubunu barındırırlar ve bu grup, bir karbonil (C=O) ile bir hidroksil (–OH) grubunun birleşiminden oluşur. Bu ikili, tıpkı…
Yorum BırakMateryalist Allah’a İnanır Mı? Ekonomik Bir Perspektiften Düşünmek Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları, ekonominin temel prensiplerindendir. Her birey, sınırlı kaynaklarla farklı kararlar almak zorundadır; bu kararlar, kişisel refahı artırmak, toplumsal düzeni sağlamak ya da daha büyük ideallere hizmet etmek gibi çeşitli hedeflere yönelik olabilir. Ancak bir ekonomist için sorulması ilginç olan bir soru da, bu kararlar ve inançlar arasındaki ilişkiyi nasıl kurduğumuzdur. Bu yazıda, materyalist bir bakış açısıyla Allah’a inanmanın ekonomi perspektifinden nasıl değerlendirilebileceğini irdeleyeceğiz. Sonuçta, bireylerin seçimleri yalnızca maddi çıkarlarına mı dayanır, yoksa manevi unsurlar da kararlarını etkiler mi? Bu soruya yanıt verirken, piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal…
Yorum BırakKara Yolları Nasıl Yazılır? Dilin Yol Haritası Üzerine Kapsamlı Bir Rehber Kısacası: Doğru yazım karayolu (tekil) ve karayolları (çoğul) şeklindedir; “kara yolları” ayrı yazılmaz. Doğru: karayolu / karayolları — Yanlış: kara yolu / kara yolları / kara-yolları Bir kelimeyi doğru yazmak, yalnızca imla kuralını tutturmak değildir; düşünme biçimimizi berraklaştırmanın, cümlelerimize sürüş konforu katmanın da bir yoludur. Ben de dilin bu görünmez şeritlerine tutkuyla bakan bir blog yazarı olarak bugün “Kara yolları nasıl yazılır?” sorusunu, kökeninden geleceğine uzanan bir merak rotasında ele alıyorum. Hız limitimiz sakin, ufkumuz geniş: birlikte dilin yol ağını keşfedelim. “Karayolu” mu, “Kara Yolları” mı? — Doğru Yazımın…
Yorum Bırak“Kara kaplı defter”, başkalarının bilmediği ama sahibinin unutmamak için kaydettiği şeylerin gizli envanteri: alacak-verecekler, yapılan hatalar, kişisel sızı ve özellikle de hesap sorma niyetinin saklı ajandası. Kara kaplı defter ne demek? “Unutmayacağım”ın kâğıda dökülmüş hâli Bu kavram masum değil. “Kara kaplı defter”, bir borç-alacak kaydı olabildiği gibi, insanların kusurlarını, yanılgılarını, hatta günah keçilerini özenle biriktiren bir hafıza silahıdır. İsteyen buna “kişisel arşiv” desin, isteyen “siyah liste”; sonuç değişmiyor: Kara kaplı defter, güç ilişkilerini ve intikam ekonomisini besleyen sessiz bir enstrüman. Peki gerçekten gerekli mi, yoksa tembelliğin, güvensizliğin ve hesaplaşma arzusunun cilalı adı mı? Köken: Mutfak masası muhasebesinden iktidar tekniğine Kültürel…
Yorum BırakKapuska Yemeği Neye İyi Gelir? Tencerenin Kapağını Açınca Çıkan Şifa Mutfağa her girdiğimde, yumuşacık lahana kokusunun eve yayıldığı günleri hatırlıyorum. Kapuska, tencerede ağır ağır pişerken sadece bir yemek olmaz; çocukluğun güven duygusunu, kalabalık sofraların kahkahasını ve kışın soğuğunu içeride tutan o sıcağı taşır. Ama duygular bir yana, gel şu soruyu ete kemiğe büründürelim: Kapuska yemeği neye iyi gelir? Kökeninden bugüne, verilerle ve insan hikâyeleriyle bu klasik yemeğin bedenimize ve hayatımıza nasıl dokunduğunu konuşalım. Kapuskanın Kökeni: “Kapusta”dan Kapuska’ya Kapuska, adını Slav dillerindeki “kapusta” (lahana) kelimesinden alır; Balkan mutfağının ve Osmanlı coğrafyasının kesiştiği o geniş kültür haritasında evrim geçirerek bize ulaşır. Kimi…
Yorum Bırak