Kakullu Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin gücü, insanın dünyayı algılama biçimini şekillendirir. Her kelime, bir anlam yükü taşır, bir duygu yaratır, bir dünyayı açar. Kelimeler, yalnızca seslerin birleşimi değil, aynı zamanda içsel bir yolculuğun kapılarıdır. Edebiyat, bu kelimelerin büyüsüne dokunarak insan ruhunun derinliklerine ulaşır. İşte tam da burada, “kakullu” kelimesi gibi bir terim, sadece dilin estetik bir unsuru değil, aynı zamanda bir kültürel iz bırakma, bir kimlik ifadesidir. Kakullu, Türkçede sıkça karşılaşılmayan, ancak anlam derinliğiyle dikkat çeken bir kelimedir. Edebiyat bağlamında incelendiğinde, bu kelime sadece fiziksel bir tanım sunmaktan öteye geçer; anlam dünyasında iz bırakan bir sembol haline…
6 YorumEtiket: ve
Açacak mı, Kalemtraş mı? İnsan Davranışlarını Çözümlemeye Yönelik Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak, günlük hayatımızda yaptığımız küçük seçimlerin bile altında derin psikolojik süreçlerin yattığını görmek beni her zaman büyülemiştir. Bugün size bir soru sormak istiyorum: Kalem açarken bir açacak mı yoksa kalemtraş mı kullanıyorsunuz? Bu küçük seçim, aslında insan doğasına, tercihleri etkileyen bilinçli ve bilinçdışı süreçlere dair önemli ipuçları sunabilir. Gelin, bu ikilem üzerinden insan psikolojisinin çeşitli boyutlarını keşfedelim. Açacak mı, Kalemtraş mı? – İlk Görünürde Basit Bir Seçim Başlangıçta, bu soruya verilen cevap çoğu kişi için tamamen işlevsel bir seçim gibi görünebilir. Ancak, psikolojik açıdan bakıldığında, bu seçim,…
8 Yorumİdealist Bir İnsan Nasıl Olur? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, insan ruhunun derinliklerine inmek, insan doğasını anlamak ve en önemlisi, toplumsal yapıları sorgulamak için bir araçtır. Her kelime, bir evreni içinde barındırabilir; her cümle, bir insanın içsel dünyasına dair ipuçları sunar. Bir edebiyatçı olarak, anlatıların dönüştürücü etkisine inanırım. Edebiyat, hem bireysel hem de kolektif anlamda gerçeklikleri yeniden şekillendirebilir. Bu bakış açısıyla, bir insanın “ideal” olma hali, tıpkı edebi karakterler gibi, yalnızca varoluşsal bir kavram değil, toplumsal ve kültürel dinamiklerle de şekillenen bir olgudur. Peki, idealist bir insan nasıl olur? Edebiyat, bu soruya yanıt verirken,…
8 YorumKısa cevap: “Kasık ağrısı nasıl geçer?” sorusunun tek ve mucizevi bir yanıtı yok. Spor kaynaklı adductor zorlanmalarında aktif, denetimli rehabilitasyon işe yarar; kasık fıtıkları egzersizle kapanmaz ve kalıcı çözüm çoğu zaman cerrahidir; ani ve şiddetli testis-kasık ağrısıysa acildir. Bilim bunu söylüyor, tartışalım. Kasık Ağrısı Nasıl Geçer? Popüler Kestirmeleri Bırakalım, Bilime Bakalım “Biraz sıcak tut, bant yapıştır, iki esneme hareketi… geçer.” Gerçekten mi? Kasık bölgesi; adductor kasları, kalça eklemi, inguinal kanal, idrar-üreme ve gastrointestinal yapılarla dolu karmaşık bir kavşak. Bu yüzden “tek reçete” yaklaşımı, yanlış ve çoğu zaman geciktirici. Klinik çerçevede kasık ağrısı; adductor-iliopsoas ilişkili, inguinal/karın duvarı ilişkili, kalça eklemi içi…
6 YorumKarın zarı alınır mı? (Bilimsel merakla, sade bir anlatım) Bilime merakla yaklaşan herkes gibi ben de “Karın zarı alınır mı?” sorusunu tek bir “evet/hayır” yerine; anatomiden (karın zarının ne işe yaradığı), hastalıklardan (ne zaman müdahale edildiği) ve kanıta dayalı cerrahi yaklaşımlardan (hangi durumlarda kısmen çıkarıldığı) oluşan bir çerçevede ele almayı seviyorum. Gelin, tıp literatüründe “periton” dediğimiz bu zarın rolünü, onu “almanın” ne anlama geldiğini ve hangi senaryolarda bunun gerçekten yapıldığını birlikte inceleyelim. Önce temel: Karın zarı (periton) ne işe yarar? Periton; karın içindeki organları saran, kayganlık sağlayan, bağışıklık yanıtına katkı veren ve sıvı-difüzyon dengesinde rol oynayan canlı bir dokudur. Mezotelyal…
8 YorumSarı Humma Virüsü: Geçmişin İzinden Bugüne Sağlık Mücadelesi Bir tarihçi olarak, geçmişin derinliklerine doğru yaptığımız her yolculuk, insanlık için önemli dersler ve hatırlatmalar sunar. Tarih, sadece olayları değil, bu olayların arkasındaki toplumsal değişimleri, insan davranışlarını ve toplumların sağlık mücadelesindeki evrimlerini de anlatır. Geçmişten bugüne sağlığın bir savaş alanı olduğu ve hastalıkların insan hayatındaki kırılma noktaları oluşturduğunu görmek, bu yolculuğun en dikkat çekici yönlerinden biridir. Bugün, günümüzün küresel sağlık sorunlarına baktığımızda, geçmişte yaşadığımız salgınların bize verdiği dersler hâlâ geçerlidir. Sarı humma virüsü, işte bu tür bir hastalıktır ve hem tarihsel bir ders hem de günümüz sağlık sorunlarının çözülmesinde önemli bir kilometre…
6 YorumGaf Yapmak Deyimi Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften Kültürler Arası Anlam Çözümlemesi Bir antropolog olarak, dilin ve deyimlerin, toplumların kültürünü ve değerlerini yansıtan en güçlü araçlardan biri olduğunu düşünüyorum. Her kelime ve deyim, bir topluluğun dünya görüşünü, sosyal ilişkilerini ve insanın toplumsal kimliğini nasıl şekillendirdiğini gösterir. Bu bağlamda, deyimler yalnızca günlük dilin bir parçası olmakla kalmaz, aynı zamanda bir toplumun ritüellerini, sembollerini ve kimliklerini anlamamıza olanak tanır. Bugün, “gaf yapmak” deyiminin anlamını ve bu deyimin kültürel bağlamda nasıl şekillendiğini antropolojik bir bakış açısıyla ele alacağız. Gaf Yapmak Deyiminin Anlamı ve Kökeni “Gaf yapmak” deyimi, dilimize Arapçadan geçmiş olup, genellikle “yanlış…
10 Yorum